Dengeli beslenme, sportif bir yaşam ve düzenli kontroller sağlık problemlerini büyük ölçüde ortadan kaldırılsa da kimi zaman istenmeyen sağlık sorunları yaşanabiliyor. Böylesi rahatsızlıklar için başvurulan hastanelerde duruma göre ayakta tedavi ya da yatarak tedavi uygulanabilir. Hatta bu durum yurt dışı seyahatlerinde de bir hayli sorun teşkil edebilir. Peki ayakta tedavi ve yatarak tedavi nedir, aralarında ne gibi farklar bulunur?
Ayakta Tedavi
Ayakta tedavi şeklinde adlandırılan bu tedavi türü, azami 24 saat sürecek bir tedavi programını tanımlamak için kullanılıyor. Adından da anlaşılacağı üzere ayakta tedavide bir günden fazla gözetim altında tutulması gibi durumlara gerek duyulmuyor. Sıklıkla rastlanılan MR çekimi, röntgen işlemleri, kan ve idrar tahlilleri ya da kısa süreli muayeneler ve ani müdahaleler, ayakta tedavinin kapsamı içerisinde yer alıyor. Rutin kontroller ve fizik tedavi işlemleri de ayakta tedavi kapsamına alınan diğer durumlar arasında bulunuyor.
Yatarak Tedavi
Ayakta tedavide olduğu gibi kısa süreli müdahalelerin yetmediği durumlarda ortaya yatarak tedavi türü çıkıyor. Yatarak tedavide asgari bir gün yatış işleminin gerçekleştiği görülüyor. Ameliyat söz konusu olduğunda, hamilelik ve doğum sürecinde, yoğun bakım ünitesinde ve doktor tarafından gözetim altında tutulması gerektiğinde yatarak tedavi uygulanmış oluyor.
Ayakta Tedavi ve Yatarak Tedavi Arasındaki Farklar
Tanımlamaları üzerinden açık bir şekilde anlaşılabilen fark, bir örnek ile daha iyi idrak edilebilir. Örneğin; karın ağrısı, baş dönmesi ya da bunlara benzer rahatsızlıklar ile hastaneye başvurduğunuzu düşünün. Doktorunuz tarafından kısa süreli bir muayene gerçekleşirse ayakta tedavi, hastanede yatmanız gerektiğini, baş dönmesi ya da karın ağrısı gibi ufak görülen semptomların daha büyük problemlere yol açabileceğini düşündüğünde de yatarak tedavi söz konusu oluyor. MR çekimi ya da röntgen işlemleri uygulansa bile yatışın gerçekleşmediği durumlar ayakta tedavi olarak açıklanıyor.
Seyahat Sağlık Sigortası Fiyatını Hesapla!
Tedavi Türleri ve Seyahat Sağlık Sigortası
Yurt dışında bulunurken karşı karşıya kalabileceğiniz sağlık problemleri için harcanacak masrafları teminat altına alan seyahat sağlık sigortası, vize işlemlerinde zorunlu tutulan uygulamalar arasında yer alıyor. Avrupa’ya yapılacak seyahatlerde istenen Schengen Vizesi’nin yanı sıra ABD ya da herhangi bir ülkeye girişlerde de vize için zorunlu tutulan seyahat sağlık sigortası ile 30 bin Euro’ya kadar yapılacak sağlık harcamaları teminat altına alınıyor. Seyahat sağlık sigortası kapsamında teminat altına alınan pek çok harcama bulunuyor. Ayakta tedavi sürecinin de yatarak tedavi sürecinin de karşılandığı seyahat sağlık sigortalarında ayrıca tıbbi nedenler ile gerçekleştirilecek nakil işlemleri, tıbbi bilgi ve danışma, ilaç sevkiyatları, refakatçi nakli ve konuya ilişkin bilgilendirme hatları gibi harcamalar, teminat limitine dahil ediliyor. Yani yurt dışında bulunacağınız süre zarfında oluşabilecek sağlık problemleri, seyahat sağlık sigortası ile maddi külfetten kurtarılıyor. Bundan dolayı seyahat sağlık sigortasının yalnızca vize gerektiren seyahatlerde değil; tüm seyahatlerde satın alınması tavsiye ediliyor. Zorunlu bir poliçe olan seyahat sağlık sigortası ölüm ya da iflas, hastalık gibi zorlayıcı nedenler olmadığı müddetçe iptal edilemiyor. Seyahat iptalinin yaşandığı durumlarda ise seyahat sağlık sigortasının iptali için de talep başlatılabiliyor. Seyahat sağlık sigortası işlemleri ise oldukça basit prosedürlerden oluşuyor. Yalnızca birkaç dakika içerisinde sahip olabileceğiniz seyahat sağlık sigortası poliçesi ile sağlığınız yurt dışında da teminat altına alınıyor. Alınacak poliçe Türkçe ve İngilizce olarak görüntülenebileceğinden ötürü kolaylık sağlarken dijital ortamdan basılı ortama da rahatlıkla aktarılabilen poliçe, böylece her yerde taşınabiliyor. Bu poliçe ile olası sağlık problemlerinde maddi kayıplara uğratmıyor.
