Türkiye coğrafi açıdan deprem kuşağında olan ülkeler arasında yer alıyor. Son 60 yıl içerisinde depreme bağlı olarak meydana gelen hasarlar incelendiğinde zorunlu deprem sigortasının önemi ve gerekliliği de anlaşılabiliyor. DASK sigortası ile yapılarda deprem, depreme bağlı yangın, infilak ve yer kayması nedeniyle oluşan hasarların teminat altına alınması mümkün oluyor. DASK sigortası ile ilgili en çok merak edilen hususların başında, hasarlı binaların bu sigortadan faydalanıp faydalanamadığı geliyor.
Hasarlı binaların da DASK kapsamına alınması mümkün olabiliyor. Ancak bu noktada binaların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 3 gruba ayrılarak değerlendirildiğinin bilinmesi gerekir. Doğal Afet Sigortaları Kurumu da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği bu sınıflandırmayı dikkate alır. Binaların hasar durumuna göre belirlenen sınıflandırma şu şekildedir:
- Hafif hasarlı binalar
- Orta hasarlı binalar
- Ağır hasarlı binalar
Hasarlı binalar bazı koşulları da kapsayacak şekilde deprem sigortası kapsamına alınabilir. Öncelikle hafif hasarlı ve orta hasarlı binaların hasar durumunun belge ile belirlenmesi gerekir. Ayrıca binaların daha önce depremde hasar görmüş olduğu, bu hasarın onarıldığı ya da güçlendirme çalışmasının yapıldığının mutlaka belge ile bildirilmesi istenir. Hafif hasarlı sınıfında değerlendirilen binalar, hasar bildiriminin DASK sigortası poliçesi hazırlanırken yapılması ile birlikte DASK sigortası kapsamında sigortalanabilir. Yapının tarzı, hafif hasarlı, orta hasarlı ya da ağır hasarlı sınıfında değerlendirilmesi noktasında belirleyici olmaz. Betonarme bir yapı için de, çelik bir yapı için de, yapı tarzına uygun bir şekilde olmak kaydıyla mevcut kriterler dikkate alınır. Doğal Afet Sigortalar Kurumu tarafından kabul edilen bu üç gruplandırma tüm yapı tarzlarını kapsar.
Hafif, Orta ve Ağır Hasarlı Binalar İçin DASK Sigortası
Orta hasarı yapılar için “yapı kullanma izni” alınması gerekir. Bu izin binada bir onarım ve güçlendirme çalışması yapılmasının ardından yapının yaşanabilir olduğunun kanıtı olarak düşünülmelidir. Yapı kullanma izni, binada gerekli tüm incelemelerin uzman görevliler tarafından yapılmasının ardından alınabilen bir izindir. Ancak yapı kullanma izninin alınması bazı yapılar için mümkün olmayabilir. Bu durumda bazı denetim firmalarının onarım denetleme hizmetlerinden faydalanılması gerekir. Firmalar onarımın yapıldığını ve yapının ruhsata uygun olduğunu belirlediğinde bir rapor hazırlar. Bu rapor ile DASK sigorta poliçesi hazırlanabilir ve yapı sigorta kapsamına alınabilir. Ağır hasarlı olan yapılar ise DASK sigortası kapsamına alınmaz. Ağır hasarlı oldukları belirlenen binaların çevreye hiçbir zarar vermeyecek şekilde yıkılması gerekir. Bu nedenle ilgili kurum tarafından sigorta kapsamına alınmaması talimatı bulunur. Zorunlu deprem sigortası binaların temeli, ana duvarları, bağımsız kısımları belirleyen ortak duvarlar, bahçe duvarları ve istinat duvarları, binanın tabanı ve tabanı, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatı ve baca bölümlerini kapsar. Dolayısıyla deprem ve depreme bağlı olarak ortaya çıkan infilak, yangın, yer kayması, tsunami gibi durumlarda, binaların bu ve benzer bölümlerinde meydana gelen hasarlar dikkate alınarak tazminat ödemesi yapılır. Bina içerisinde bulunan eşyaların hiçbir sigorta kapsamına alınamaz. Eşyaların da teminat altına alınabilmesi için deprem sigortasının yanı sıra konut sigortası da yapılması gerekir. Bu arada kiracılar kendi adlarına zorunlu deprem sigortası yaptıramaz. Sadece “sigorta ettiren” sıfatı ile ev sahibi adına DASK sigorta işlemini gerçekleştirebilirler. Deprem ve depreme bağlı yangın, infilak, yer kayması veya tsunami durumunda kiracının yaşadığı evde meydana gelen hasarda, tazminat kiracıya değil, tapuda ismi olan yapı sahibine ödenecektir. Bu konuda kiracıların “sigorta ettiren” sıfatıyla sigorta işlemini yapmış olsa dahi, tazminat ödemesi alamayacağının bilinmesi gerekir.