- 19.08.2022
- Güncelleme : 13.10.2023
- Teknoloji
Yapay zeka ve fiziksel robotik ivme kazandıkça, otomasyonun iş gücünü kontrolden çıkaracağı, mesleklerin yerini alacağı ve geleneksel becerileri kullanışsız hale getireceği konusundaki endişeler artıyor. Ama unutmayalım ki bir kapı kapanırsa diğeri açılır. Gelecek hakkında endişelenmek yerine becerilerinizi yeni fırsatları yakalayacak şekilde geliştirebilirsiniz. Gelin, bu yazıda bu gelişimi nasıl elde edeceğinizi öğrenin.
Kısaca ifade etmek gerekirse; otomasyon bir sürecin, bir sistemin veya makinelerin kendi kendine çalışmasını sağlayan yöntemdir. Günümüzde, genellikle mal ve hizmetlerin üretimini ve teslimatını kontrol ve takip eden teknolojilere atıfta bulunmak için kullanılır. Buna örnek olarak, günümüzde depolarında ürünleri düzenleyen 100.000 robotu bulunan Amazon verilebilir.
Otomasyon ile birlikte kullanılan iki terim ise yapay zeka ve makine öğrenimidir. Bunlar, bilgisayar bilimlerinin insanlar gibi çalışan ve tepki veren makineler yaratılmasıyla ilgilenen bir alanıdır. Bunlar, aklımıza bile gelmeyebilecek alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Apple’ın Siri adlı asistanı gibi ses tanıma uygulamalarını veya Netflix gibi platformların hoşumuza gidecek filmleri davranışlarımıza göre tahmin edebilmesini örnek olarak verebiliriz.
Daha geniş ölçekli uygulamalara ise fabrikalar örnek verilebilir. Örneğin, Vestel ham maddelerin girişinden ürün paketleme aşamasına kadar otomasyondan faydalanırken Brisa’nın otomasyon sayesinde lastik üretiminde iki kat daha verimli stok devir hızına ve %30 enerji tasarrufuna ulaştığı ifade ediliyor.
Otomasyon tehdidi hakkında mesleklerin yerini almasından yapay zekanın sürücüsüz arabalarda kullanımına ilişkin etik ikilemlere kadar birçok tartışma söz konusudur. Bu tartışmaların temelinde yer alan kaygı şudur: bir bilgisayar tehlikeli bir durumda doğru kararı vermesi için nasıl programlanabilir?
Makinelerin bazı manuel işlerin yerini alacağı tartışılmaz olsa da mesleklerin sadece %5’i tamamen otomasyonla yürütülebilir. En fazla risk altında olanlar ise makine operatörlüğü gibi fiziksel işlerle veri toplama ve işleme ile ilgili mesleklerdir.
Otomasyonun faydalarından biri, üretkenliği ve verimi tatmin edici biçimde geliştirerek çok fazla zaman alıyor gibi görünen idari işlerin çoğunu ortadan kaldırma potansiyelidir. Aslında, sadece otomasyon bile üretkenliği %1,4 oranında artırabilir. Örneğin, veri madenciliğinin pazarlamacılara, binlerce tüketiciye erişimi anında kişiselleştirme ve optimize etme imkanı sunduğu dijital pazarlama sektörünü düşünün. Türkiye’deki üreticilerin akıllı sistemlere geçtiği durumda ise %5 ila %15 arasında verimlilik artışı söz konusu olabilir.
Yazının başında 'Bir kapı kapandığında diğeri açılır' demiştik. Otomasyon bazı işlerin yerini alacak olsa da, çok daha fazla iş inkanı da yaratacaktır. Belirgin bir örnek olarak teknoloji verilebilir; Bilişim Teknolojisi ve Programlama alanındaki beceriler gittikçe daha fazla talep görmektedir. Bununla birlikte, yirmi yıl önce yazılım sektörü gibi sektörlerin mevcut olmadığı ve günümüzde 12 milyon kişinin bu alanda çalıştığı göz ardı edilmemelidir. McKinsey, 2030 yılında mesleklerin %10’unun bugün var olmayan alanlarda olacağını öngörmektedir.
Ayrıca, makinelerin yapabileceklerinin de bazı sınırlarının olduğu ve bazı becerilerin insanlar tarafından daha iyi kullanıldığı unutulmamalıdır. İnsanlar için gayet doğal olmasına rağmen robotlara aynı kapasitede öğretilemeyen sosyal ve duygusal zeka, yaratıcılık ve muhakeme gibi beceriler bunlara örnek olarak verilebilir. Dolayısıyla ileriki zamanlarda bu tür becerilerin değerinin artacağını öngörebiliriz. Bu nedenle, gelecekte çalışanların yönetim, etkileşim ve insanlarla iletişim içeren faaliyetlere daha fazla zaman harcaması olasıdır.
Manuel işlerin yerini alacak yeni teknolojiler tanıtıldıkça bildiğimiz anlamdaki iş yeri kavramı dönüşmektedir. Bu yeni çalışma yöntemine adapte olmak, - bu teknolojileri kendi yararınıza kullanmaya dair asgari düzeyde bir temel bilginiz olsa bile - çok daha kolay olacaktır. Aslında, iş kollarının yaklaşık %60’ında işlerin en az %60’ı otomasyona bağlanabilir.
Neyse ki, ortalamanın üstüne çıkmak ve bu becerileri öğrenmek için birçok şey yapabilirsiniz. Ücretsiz bilgisayar bilimleri ve kodlama kursları veren Udemy gibi birçok kuruluş bulabilirsiniz.
Her şeyin avantajları ve dezavantajları olduğu gibi, teknolojinin de var. Bazı işlerin yerini alma ve hepimizin değişen bir iş yerine karşı tetikte olmamızı gerektirme ihtimali olsa da birçok farklı fırsata da kapıyı açıyor. Örneğin, dijital teknolojiler esnek çalışmayı kaçınılmaz bir gerçeklik haline getiriyor. Girişimcilik yükselişte ve teknik olmayan becerilere gittikçe daha fazla kıymet veriliyor. Bu nedenle, belki de ‘insan ve makine’nin işi birlikte tamamlamak için yan yana çalıştığı bir dünyaya adım atıyoruz.